Dizimden dönüyorum. Son iki bölümü biraz hüzün içerse de hala ekranlardaki en iyi komedi dizisidir. Hayatım boyunca hiçbir şeyin fanatiği olmadım. Fanatiklik derecesinde midir bilmem ama, söz söyletmeyeceğim, ender yapımlardan Leyla İle Mecnun. Özellikle 31. bölüm Mecnun üzerinden yürüdü. Ali Atay çok başarılı bir oyuncu. Leyla'da izleyiciler olarak bizi rahatsız eden pürüzler hep vardı. Onsuz pekâlâ alabiliyor dizi. Ama Mecnunsuz olamaz. "Vay Arkadaş" filmini izleyenler Manik karakteriyle mühtiş bir oyunculuk çıkardığını hatırlayacaklardır. Mecnun karakterini canlandırırken de karşısında laf cambazlığı yapabileceği, pas alıp vereceği biri varsa tadından yenmez bir izlence çıkıyor ortaya. Sırf bu sebepten Arda'yı çok özlüyoruz. (Leyla'yı o kadar özlemediğimi tekrar belirteyim.) Arda ve Mecnun iyi bir ikiliydi. Yeni bölümlerde ise bu özlemin uzun sürmeyeceği anlaşılıyor. Çünkü Benjamin ve Mecnun da aynı frekansta iki güzel adam.
Kabul etmeliyim ki tıpkı İhsan Oktay Anar'ın romanlarında olduğu gibi Leyla İle Mecnun erkek hakimiyetinde olan, kadın karakterlerin neredeyse silik olduğu bir dizi. Obje olmak, geride durmak, derinleştirilmeden yüzeysel olarak ele alınmak hoşumuza gitmese de Burak Aksak'ı ve metinlerini çok seviyoruz. Genç senaristimizin hayal gücünün hastasıyız. Sadece "aşık olunan" kadınlar kadar "aşık olan" kadınları da göstermesini temenni ediyoruz. Diğer yandan Ali Atay daha fazla şarkı söylesin istiyoruz. Sezon finalinde yer almış olan "Yalan" şarkısını gözyaşlarıyla izlemişliğimiz ve defalarca dinlemişliğimiz var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder