19 Kasım 2011 Cumartesi

Bi' Gece


Fikir beyan etmeye başladığımızda neden hep başkalarının cümlelerinden medet umarız? Kuracağımız cümlelerin yeterince güçlü olmaması mıdır bunun nedeni? Ya da az sözle çok şey anlatmayı başaranlardan yardım almak mıdır niyetimiz? Eğri büğrü, savruk, belki çolak cümlelerle bir duyguyu, bir düşünceyi açıklamaya çalışmaktansa alıntılamak en iyisi midir? Başkasının ipiyle indiğimiz o kuyuya fiyakalı bir iniş gerçekleştiririz de kuyudan çıkışımız o denli gösterişli olacak mıdır? Tecrübe edilmiş, sözcüklere dökülmüş, damıtımış olan varken neden uğraşalım mıdır?

Hele günümüzde aklımızdan geçeni google'a yazdığımız an karşımıza bir dolu dünya çıkıyor. Eğer başarılı bir bulucuysak anında ihtiyacımızı gideren cümleyi yakalıyoruz. "Üzgün"üm google, "sinir"liyim google, "yalnız"ım google... O da bizimle diyaloga geçmeye dünden razı. 'Şunu mu' demek istedin? 'Bunu mu' demek istedin? Şeklinde dönütler dahi alabiliyoruz, en sık ziyaret ettiğimiz arkadaşımızdan. Örneğin bu yazıya eklemek için bir resim aratacağım görsellerden ve bir tema yazmam yeterli olacak. Sayfalar dolusu resimden, fotoğraftan zevkime en uygununu seçeceğim.

Bütün bu satırları yazdıktan sonra şu cümle beliriyor aklımda: "Bu çağda yaşıyor olmak iyi bir şey mi?" Her şey bu kadar kolayken biz fazla mı tembel hale geldik? Aklımızı teslim ettiğimiz ve bizim yerimize düşünmesini istediğimiz bilgisayarlar sonrasında, bize özgülüğümüzü yitirdik mi?

Kuramadığımız cümleler, anlatamadığımız fikirler, savunamadığımız düşünceler, hepsi bunun kanıtı. Bize kalan tek şey duygularımız oluyor. Onları sonuna kadar yaşıyoruz da sıra ifade etmeye gelince yeniden klavyeye sarılıyoruz. Kaybettiğimiz özgünlüğümüzü en kısa sürede bulmalıyız.

Öyleyse ne yapıyoruz? Googleda "beni bul"u aratıyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder