26 Haziran 2013 Çarşamba

Anımsama/ma/


Alper Canıgüz / "Gizliajans"tan

"Mevsimlerden yazdı ve tercüme-i halime ne söylesem azdı. Biliyorum gidecekti. kim bilir, belki bir bekleyeni vardı? Lakin gözlerinden anlıyordum o da benim gibi yalnızdı. Dışarıdan bakınca halleri pervasız, ruhu uçarıydı. sevdiyse de çok, korkarım bana pek inanmazdı. İşte bu konuda çok haksızdı. Varsın olsun; başka kim gözlerinde umudu ve acıyı aynı anda böyle güzel taşırdı? Tanrı'nın kaderime yazdığı işte bu kızdı.

Biliyordum ki bir sözüm vardı, ne ki sözcüklerden umudum kalmamıştı. O zaman oraya sadece onu bulmaya değil, ecelle buluşmaya geldiğimi anlayıverdim. Ben ki acılar denizi'nden geçmiş, sabır yolu'nu aşmış, sevda tepesi'ne tırmanmıştım. Geriye gidebileceğim tek bir yer kalmıştı. Ellerini tutan ellerim usulca gevşedi. Gözlerimi kapatıp kendimi aşk uçurumu'ndan aşağı bıraktım.

En güzel söz tam zamanında söylenmeyen söz değil midir?"

Gizliajans / sayfa: 184-185

1 yorum:

  1. 3-4 yıl önce, yukarıda alıntıladığınız ilk paragraf için bir arkadaşımla iddiaya girecektik neredeyse. Münir Nurettin'den mi alıntı, Dede Efendi'den mi diye :) Özbeöz, Alper Canıgüz Efendi'nin güftesi çıkmıştı. O günü hatırladım sayenizde.

    YanıtlaSil