21 Nisan 2012 Cumartesi

SUSKUN

Blogger'ın yeni yüzü ile dün gece itibariyle tanıştım. Bilgisayar konusunda cahil olduğumu düşünmesem de yeni yayın oluşturabilmek için epeyce kurcalamam gerekti buraları. Bir yandan önümde yığılı sınav kağıtlarını ikişer, üçer azaltmaya çalışırken öte yandan en sevdiğim şarkılardan oluşan listemi dinlemekle meşgulüm. Sizinle birkaçını paylaşmaya karar verdim.

Şehrimde hava karanlık, yağmur yağdı yağacak. Uzak şehirlerden bir dost buraya gelmek için yola koyuldu. Arkadaşlarımla buluşmak için hala annemden izin almam gerektiğine -sebebi belli olsa da- şaşıyorum. Ardından izin alabildiğim bir annem olduğu için mutlu oluyorum. Göçmen sevgilimi Azerbaycan'a göndermek üzereyim. Hüzün de had safhada. Sevinci ve hüznü karıştırmışken çorba etmeden iki takıntımla tanıştırayım sizi.

İlki en sevdiğim gruplardan birinin umudunu simgeliyor:


İkincisi ise Le Trio Joubran grubunun kanaatimce en hüzünlü ezgisi :


Huzursuz, aceleci, heyecanlı biri olarak beklemek zorunda olduğum günlerden nefret ediyorum. Çabucak bitsin lütfen! İyi dinlemeler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder